22 Temmuz 2007 Pazar

başlıksız

Bir yudum suyun tadını bilmeyen var mıdır?
Ya da tadın bazen lezzetten kopuk ama ihtiyaca cevap veren bir özlem olduğunu. Bir yudum su için dünyanın tüm lezzetlerini arkasında bırakır insan, ama çok azı farkındadır bunun. Arkanda bıraktığını terkettiğin, vazgeçtiğin sayarsın çoğu kez. Belki de fedakarlık yaptın sanırsın ama bir yudum su hayattır.
Bunun farkına varmak da hayatın anlamı olur. Herkesin bir yudum suyu vardır yaşamda. İçini serinleten, eğer isterse kana kana yaşanan... Buna yüklenen anlam da yaşam karşısındaki savunmamız, bizi bağlayan tercihlerimizdir çoğu zaman.
Bunun üzerine bir yaşam kurulur mu, evet kurulur. Öyle çok yüksek emeller ,çok yüksek idealler, şaşalı bi hayat tasarısı sadece yüktür insanın sırtına binen ve kimsenin gelip de bir ucundan tutmadığı. Herkesin bu bir yudum suyu bir yerlerde sakladığını düşünüyorum_zor zamanlarda çıkarmak için_. Oysa hep gözünün önünde, elinin altında olmalı insanın. Eğer çok gizli, unutulmuş bir yerlerdeyse hem bulmak hem de bulduktan sonra tadına varıp tekrar eski bir alışkanlıkla yaşama bağlanmak için çok geç olur.
"Umudu sür karanlıkların üstüne
Korkma yırtılır gece
Bir tutam güneş kopmuşsa yüreğinin derinliklerinden,
Boşver aldırma sen onsuz da yaşarsın..."
Derken şair acaba nasıl bir umuttan nasıl bir yaşama iradesinden bahsetti? Bu umut çok genel-geçer , herkesin" evet budur." diyebileceği bi yaşama gücü müdür yoksa herkesin kendine göre büyük, kendine göre ulaşılmaz, bir yerlerden gelip apansız içini serinleten bir yudum suyu mudur?
Yaşamdaki kuvvetli saydığım iplerin yavaş yavaş kopmaya başladığını hissetiğim zamanlarda hep bu bir yudum suyun imdadıma yetiştiğini gördüm. Bazen bunu bulmak çok zor oldu ama hep bir yerlerde olduğunu biliyorum. Kuvvetli saydığım bağlar çok kolay kopabiliyor ama o önemsemediğim bir yudum suyu bulmak yaşamın anlamı oluyor benim için.
Hayatta artık hiçbirşeyin seni mutlu etmediği,zevk vermediği, hiçbir tesellinin yerini bulmadığı zamanlarda belki de önemsiz sayabileceğin bir ayrıntı, geçmişte kalmış bi bakış, bir gülüş, belki bir sözcük yaşama bağlayıp yaşama umudun olabiliyor.
O yüzden ben umut derken öyle 'dağları delecem, dünyayı yıkacam,heyyt savulun lan karşımdan ben geliyorum!!! Benim çok büyük UMUTLARIM var' demiyorum.
Ben diyorum ki; yaşamımın bir yerlerinde, özümde benim bu hayatla güçlü bir bağım var ve her kayboluşta onu bulup çıkaracağım. Umudum sadece onu bulup çıkarabilmektir.
Evet
Bir yudum suyun yaşam olduğunu ama yaşamın bir yudum su olmadığını bilerek yaşamak....

2 yorum:

andromeda dedi ki...

yaşamımın bir yerlerinde, özündeki hayatla olan güçlü bir bağının dışında, dünyayla da çok güçlü bi bağın var senin aslında, biliyorum. dünya sadece insan gibi geldiğinden coğu zaman tuhaf geliyor sanırım biçok şey..
anlatamadım ben ama, sen anladın, onu da biliyorum..

MaddeliBalo dedi ki...

Zaman suların tükenip biteceği , sefaletin yokuş olup karşımıza geçeceği bir zaman ve bu yokuş karşısında vermemiz gereken bir mücadele var. bu mücadele en dehşetli ve vahşetli anları ile her zaman hatırda kalıcak ama asıl akılda kalan ne için savaş verdiğin olacak. mücadelenin zorluğu o bir damla suyun tadına mana ve perspektif kazandırıcak.en büyük silahın bu manaya sahip olmak.