27 Ağustos 2007 Pazartesi



                karaefrin'e.



tenha bilinmeyen.
belki,
en tenha bilinmeyen.
korktum nasıl söylenir bilememekten.

- verilmeyen şiiri düşün
sabahlara dek yazdığım -

bugüne dek böyleydi her şey.
bugün söz verdim zakkuma,
söyleyeceğim:

ıslatan günbatısı:
kaybolan silüet,
omzunda izlediğim günbatımı.

keskin yağ kokulu eski kandil,
yüzyıllar öncesinin karanlığına yakılan.

sarı yapraklarıyla şehir:
soluksuzca yürüdüğümüz,
dakikalar boyu,
bir ucundan öte ucuna.

     zakkumu görüp sordu biri:
     - neyin nesi şu kırmızı ışık,
     siyaha bulanmış geceye düşen?

değirminin ortasındaki çiçek:
içim kanayarak
kopardım uçlarını
mevsimi geldiğinde.

kırılan yaprağın acı kokusu,
defterde bıraktığı yeşil leke.

büyük meydanın,
ölçüp biçip bulduğumuz tam merkezinde.
bir şey oldu orada,
ikimizden de büyük bir şey,
tüm eksikleri tamamlayan bir büyü:
kimse dokunmamalı kutsallığına.

kandilin ucundaki ateşin kıyısında
ateşten de sıcak bir zakkum,
açıyor korkmadan.
çiçeklerini tüm çocuklar görüyorlar.

2 yorum:

karaefrin dedi ki...

cocukken yediğim çikolatalı pastalar gibi.
uykusuz bir gecenin karanlığından beni çekip aldığın ve bana boyle bir armagan verdiğin için sonsuz tesekkurler.

D!mple Rock dedi ki...

D!mple Rock isimli kullanıcı size bir titreşim gönderdi!